Dizi: Daisy Jones & The Six

 

Konusu: Daisy Jones & The Six, 70’lerde bir rock grubunun Los Angeles müzik sahnesine çıktıkları ilk günlerden, onları dünyanın en efsanevi gruplarından biri yapacak inanılmaz başarıya götüren süreci konu ediyor.

 

 

Kendi Yorumum: Dizi, küçük bir müzik grup olarak başlayıp zamanla epey meşhur bir müzik grubu haline gelmelerini konu alıyor. İlk başta 5 kişilik bir gruplardı (Billy’nin sevgilisi Camilla’yla 6 kişiler) daha sonradan Daisy’nin de katılmasıyla işler değişti. Dizimiz röportaj olarak ilerliyor. Röportajın konusu ise Daisy Jones and The Six grubunun asıl ayrılma nedeni. Her üyenin gözünden izliyoruz olayları. Ama elbette olayların baş karakterleri Daisy (Vokal) ve Billy (Vokal).

 

 

Dizi, Taylor Jenkins Reid’in “Daisy Jones and The Six” kitabından uyarlandı. Sizi ilk başlarda sıkabiliyor ama beni devam etmeye ilerleten şey nasıl ayrıldıklarını bilmek istememdi. 10 bölümlük kısa bir dizi zaten. Öncelikle dizide mutlu olduğum sahnelerden çok sinir olduğum sahneler vardı. Madde kullanımı çok fazlaydı ki bu beni rahatsız eden şeylerden biriydi. Ama yine de ortamı ve müzikleri çok hoşuma gitti. Böyle bir grup sadece hayal ürünü olsa da bana sanki gerçekmiş gibi geldi. Röportaj olması da zaten başlı başına ilgi çekici.

 

 

 

Sıra karakterlere geldi.

 

Billy Dunne: Vokal, şarkı yazarı. Hırslı, dediğim dedik, benim istediğim olsun havalarında. Daisy geldikten sonra bu huyundan vazgeçmek zorunda kalıyor. Ayrıca görünenin aksine hassas birisi. Bana sadakatsizdeki Volkanı hatırlatıyor… Siz anladınız.

 

Daisy Jones: Vokal, şarkı yazarı. Kalabalığın içindeki yalnız kız. The Six’e katıldığında kendisine bir aile bulacağını düşündü. Bağımlılığı ve inatçılığı bu durumu zorlaştırdı.

 

Graham Dunne: Gitarist. Billy’nin erkek kardeşi. Çok yumuşak kalpli ve duygusal bir adam. Kimse kırılmasın, kimse üzülmesin istiyor.

 

Camilla: Fotoğrafçı. Billy’nin sevgilisi. Hırslı, tuttuğunu koparan ve kararlı bir kadın. Her ne olursa olsun Billy’i seviyor…

 

Eddie Roundtree: Bas gitarist. Her şeyi içinde yaşıyor.

 

Karen Sirko: Piyanist. Gözü her zaman yükseklerde ve kariyerine çok önem veriyor.

 

Warren Rhodes: Davulcu. Hayatı kafasına göre yaşıyor.

 

Dizi genel haliyle gayet güzeldi. Şarkıları çok güzeldi, bir ihtimal belki spotifiy’da vardır diye spotify’a baktım ve gerçekten de varmış. Linkini aşağı bırakıyorummm. (Benim favorim The River)