WU CHANG JİE Bir Mistik Çin Romanı

0
572

Yakın zamanda bitirdiğim yeri geldiğinde sinirlendiğim yeri geldiğinde sebebini anlamakta zorlandığım bir dizi olayları konu alan, Shui Qian Cheng tarafından kaleme alınan Wu Chang Jie bir Çin web romanıdır. Roman iki kardeşin karmaşık ilişkisini ve inişli çıkışlı yaşamlarını ele almaktadır. Romanın iki versiyonu bulunmaktadır. Öncelikle bu iki kardeşi ve romanın dünyasını anlamak için gelin kısa bir inceleme yapalım.

Wu Chang Jie; antik çin dönemini, Taoizm ve mistisizmi konu alır. Döneminin krallığı olan Zong krallığı içerisinde bir dizi olaylar yaşanmaktadır. Bir zamanlar tanrıların insanlar ile beraber yaşadığı ve insanların cennete yükselmelerinin artması gibi bereketlerle kutsanmış olan dünya zamanla yetenek sıkıntısı çekmeye başlamıştır. Gücü ve yetenekli nesilleri ile yüzyıllarca ayakta kalmayı başaran Zong krallığı da bu sıkıntının merkezindedir. Altında bulunan klanlar da Zong krallığının devrilişini beklemektedir. Bu zorlu dönemde geleceğe umut vaat eden iki kardeş dünyaya gelir. Birbirinden göz kamaştırıcı ve olağanüstü yeteneklerle donatılmış bu iki kardeş, zamanla hem en iyi destekçi hem de en zorlu rakipler haline gelirler.

Kitabın içinde yer alan bir cümle bu iki kardeşi çok iyi anlatmaktadır; Ay ve güneş gökyüzünde aynı anda yer alamaz.

Öncelikle bir uyarı amblemi ile konuya giriyorum. Hikaye boys love kategorinde yer almakta ve iki çift etrafında gelişmektedir. Şimdi başlarken dedim ki iki kardeşin hayatlarını okuyoruz ve bir önceki cümlemde de eserin bl serisi olduğunu belirttim. İki ana karakterimiz yani bu iki kardeş arasında yer alan bir aşk-nefret ilişkisi bulunmaktadır. DİKKAT ama kitapta ensest BULUNMAMAKTADIR. Hikaye iki zaman diliminde geçmektedir. Geçmiş ve şimdiki zaman. Onun dışında tetikleyici bir takım unsurlarda bulunmaktadır (olumsuz ebeveyn öğeleri ve taciz gibi) En başta kitabın iki versiyonu olduğunu belirtmişim. Bu iki versiyonu birbirinden ayıran özellik uygunsuz öğeler açısından sansürlü ve sansürsüz olmasıdır.

Karakterlerimiz sırasıyla;

Fan Wu She (Zong Zi Xiao) şimdiki/geçmiş

Xie Bi An (Zong Zi Heng) şimdiki/geçmiş

Jiang Qu Lian (Kızıl Kral)

Lan Chui Han

Kitaba Zi Xiao’nun abisinin ruhunu geri almak için ruhlar alemini basması ile kısa bir giriş proloğu eşliğinde başlıyoruz. Ve yüz yıllık bir zaman dilimini atlıyoruz. Xie Bi An olarak yeniden reenkarne olan büyük abi ve bir diğer reenkarne olan küçük kardeş Fan Wu She’nin aynı ustanın müritleri olması ile hikayeye giriş yapıyoruz. Anılarını unutan Bi An ve anıları ile karşısına çıkan Wu She hayalet diyarın geçici ölümsüzleri olarak ruhları toplama ve iki dünya barışını sağlama görevini üstlenmektedir.

Bir gün Bi An yeryüzünde altın özü çalınan kültüvatörün ruhunu hayalet diyara getirmek için çıktığı yolculuk sonrası, ustasının yanında daha önce görmediği bir gençle döndüğünü görür. Wu She, içki parası karşılığında hocalık yapacağının sözünü veren cennet efendisi ile hayalet diyara girmiş olur. Ve günlerin sakin geçtiği iki sene boyunca bu çatı altında Bi An ile geçici ölümsüz olarak yaşamaya başlar. Huzurlu geçen iki senenin ardından bir takım garip olaylar dizisi başlar. Bi An bu olay dizisini çözmeye çalışırken bilmediği geçmişinin izlerine de rastlamaktadır. Dünya, korkusuyla kasıp kavuran yüz yıl önce yaşanmış olan Zong kardeşlerin hikayesini unutmamıştır. Babasını ve diğer aile fertlerini öldürerek tahta geçen kral Zi Heng ve saraydan atıldıktan on yıl sonra yüce iblis adıyla ortaya çıkan dokuzuncu prens Zi Xiao’nun çekişmeli ilişkisinin getirdiği felaketlerin izleri hala silinmemiştir. Bu hikaye Bi An için geçmiş anılarını hatırlayana kadar sadece korkunç bir trajedi olarak bilinmekteydi. Ancak peşinde olduğu karmaşanın geçmiş hayatının karması olacağını bilemezdi. Anılar parça parça zihnine dolarken Bi An içten içe korkmakta ve sevdiği adam hakkında tereddüte düşmektedir. Fan Wu She ise bu süre zarfı içerisinde sessizce sahneye çıkacağı zamanı beklemektedir.

Hikaye de geçmiş zamanın trajediler ile dolu olması bu zamanın gizemlerini ortaya çıkarmaktadır. Geçmişte üstü örtülmüş bir çok gerçek şimdiki zamanın felaketlerine yol açmıştır. gerçekler gün yüzüne çıktıkça Bi An, Wu She’den korkmakta Wu She ise geçmişte abisine yaptıklarından pişmanlık duymaktadır.

Bir diğer çiftimiz olan Jiang Qu Lian ve Lan Chui Han ise kitabın sonlarına doğru net bir şekilde sahnede yerlerini almaktadır. Hikayeleri küçük bir yanlış anlaşılma ile trajediye dönüşmüş bu çiften biri asura biri ise tanrıdır. Olayları cennette başlamış ve hatalarının bedelleri için yeryüzüne indirilmişlerdir. Trajik bir sonlarının olması beni derinden etkilemiştir.

Hikaye boyunca Bi An’a hem önce ki hayattın da hem de şimdiki hayatında aldığı bencil kararlar doğrultusunda aşırı sinir olmuştum. Yani tüm bu karmanın başlangıcı ve Wu She’nin önceki hayatında kötü yola düşmesinin asıl sebebi kendisiydi. Ancak seri boyunca gözümüze sokulan Wu She’nin hataları oluyor ve Bi An hep mağduru oynuyor. Yani en başta birçoğumuz en temel tabu olan şeyi aştığı için Wu She’ye kin duyuyoruz ama ilerleyen bölümlerde görüyoruz ki aslında Wu She neredeyse masum. Hele ki ikinci hayatında kendine ders çıkaran ve hatalarını telafi etmeye çalışması bence aklı başında ve olgun olan tarafın o olduğunun bir göstergesi. (Abisine olan şımarık hareketlerinin sadece ona özel olduğunu söylememe gerek yoktur umarım) Bilakis Bi An hala bencilce kararlar vermekte ve sonuçlarını bilmesine rağmen Wu She’yi karanlık tarafa göndermekte ısrar etmektedir.

İngilizce çevirisinin bittiği ve türkçe çevirisinin devam ettiği Wu Chang Jie 280 bölümden oluşmaktadır. Keyifli okumalar dilerim.